Abdullah Öcalan’dan PKK Silah Bırakmalı ve Kendini Feshetmeli Çağrısı 

PKK’nın lideri Abdullah Öcalan, 27 Şubat 2025 tarihinde dünya gündemini sarsacak bir açıklama yaptı. PKK’nın silah bırakması ve kendisini feshetmesi gerektiğini belirten Öcalan, bölgedeki barışın önünü açabilecek önemli bir adım attı. Hem Türkiye’nin hem de Orta Doğu’nun geleceği için tarihi bir anlam taşıyan bu çağrı, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı.

Beyaz Saray’dan Tarihi Destek: “Bu Çağrı Bölgedeki Barışa Katkı Sağlayabilir”

Beyaz Saray, Öcalan’ın çağrısını olumlu bir şekilde karşıladı. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, bu çağrıyı “önemli bir gelişme” olarak tanımlayarak, bu adımın bölgedeki barış sürecine katkı sağlayacağına inandıklarını söyledi. Hughes, ABD’nin Türkiye ile olan ilişkilerinin güçlendirilmesi ve bölgedeki IŞİD karşıtı ortaklıkların daha sağlam temellere dayandırılması için bu çağrının önemli bir fırsat sunduğunu vurguladı.

Mazlum Abdi’den Soğuk Bir Tepki: “Rojava’yı Etkilemeyecek”

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi, Abdullah Öcalan’ın çağrısına temkinli bir yaklaşım sergileyerek, bu çağrının sadece PKK’yı ilgilendirdiğini ve Rojava’daki SDG güçlerini doğrudan etkilemeyeceğini belirtti. Ancak Abdi, bu çağrının barış için bir fırsat sunduğunun da altını çizdi. SDG’nin temkinli tavrı, bölgedeki farklı Kürt gruplarının ve siyasi oluşumlarının arasındaki görüş ayrılıklarını gözler önüne seriyor.

Salih Müslim’den Sert Mesaj: “Türkiye Önce Ateşkesi İlan Etmeli”

PYD Başkanlık Konseyi üyesi Salih Müslim, Abdullah Öcalan’ın çağrısını barış için bir fırsat olarak değerlendirirken, Türkiye’nin bu süreçte atacağı adımların belirleyici olacağını söyledi. Müslim, Türkiye’nin PKK ile ateşkes ilan etmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin Kürtlerin haklarını tanıyan adımlar atması ve Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması gibi temel adımların atılması gerektiğine işaret etti.

Irak’tan Koşulsuz Destek: “Bölgesel Barış İçin Umut”

Irak hükümeti, Abdullah Öcalan’ın çağrısına tam destek vererek, bu adımın bölgesel barışa katkı sağlayacağına inandığını açıkladı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani de barış sürecine tam destek vereceklerini ve bu sürecin ilerlemesi adına gerekli tüm desteği sunmaya hazır olduklarını belirtti. Barzani’nin açıklamaları, Orta Doğu’daki Kürt aktörleri arasındaki dayanışmanın artabileceğini gösteriyor.

İran’dan Olumlu Tepki: “Terörün Sonu Gelebilir”

İran, Öcalan’ın çağrısına destek vererek, PKK’nın silah bırakmasının Türkiye’deki güvenliği artıracağını ve Orta Doğu’da terör tehdidinin son bulmasına yardımcı olacağını belirtti. İran Dışişleri Bakanlığı, PKK’nın silah bırakmasının sadece Türkiye’yi değil, tüm bölgeyi güvenli hale getirebilecek önemli bir gelişme olduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletler’den Temkinli Umut: “Yeni Bir Başlangıç”

Birleşmiş Milletler, Abdullah Öcalan’ın çağrısını umut verici bir gelişme olarak değerlendirdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü, bu çağrıyı “yıllarca süren çatışmanın sona ermesi için bir umut ışığı” olarak tanımladı. BM, tarafları barışçıl çözüme yönlendiren bu fırsatın doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Avrupa’dan Barış İçin Net Mesaj: “Yeni Bir Siyasi Süreç Başlatılmalı”

Avrupa Birliği Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Abdullah Öcalan’ın çağrısını tarihi bir fırsat olarak nitelendirdi ve bu çağrının Türkiye’deki Kürt sorununun çözülmesine giden en iyi yol olduğunu belirtti. Avrupa, bu çağrının, barışçıl bir siyasi sürecin başlangıcı için önemli bir adım olduğunu ifade etti. AB, tüm tarafları barış için bir araya gelmeye ve çözüm sürecine katılmaya davet etti.

Almanya ve İngiltere’den Barış İçin Çabalar: “Tüm Taraflar Adım Atmalı”

Almanya ve İngiltere, Abdullah Öcalan’ın çağrısına olumlu yanıt verdi. Almanya, bu çağrının PKK ile Türkiye arasındaki şiddet döngüsünü kırma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. İngiltere ise, tüm tarafları güvenlik ve istikrarı sağlayan barışçıl bir çözüm sürecine dahil olmaya çağırdı. Her iki ülke de, barışçıl bir çözüm için gerekli olan her türlü adımın atılması gerektiğini vurguladı.

Sonuç: Barış İçin Tarihi Bir Fırsat, Ancak Zorlu Bir Yol

Abdullah Öcalan’ın çağrısı, bölgedeki çatışmaların sona ermesi için tarihi bir fırsat sunuyor. Ancak bu süreç, kolay olmayacak. Türkiye, PKK ve diğer Kürt grupları arasındaki tarihsel gerilimler, barışa giden yolu zorlaştırabilir. Bununla birlikte, uluslararası aktörlerin desteği ve tarafların kararlı adımlar atması, bu süreçte belirleyici rol oynayacak. Barışa giden yol, uzun ve zorlu bir mücadeleyi gerektiriyor, ancak bu çağrı, Orta Doğu’daki geleceği şekillendirebilecek kadar kritik bir adım olabilir.